İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku (İşçilik Alacakları-İş Ve Meslek Kazaları)

İŞ HUKUKU:

Bağımsız şekilde çalışanlarla ilgilenmeyen iş hukuku, bağımlı çalışanlardan sadece işçileri ele alır. Memur ya da sözleşmeli personel de bağımlı çalışmasına karşın iş hukuku bunların çalışma ilişkilerini düzenlemez. Bu anlamda iş hukuku işçilerin özel hukukudur. Kendi işlerinde bağımsız olarak tek başlarına, yani bir ücret geliri karşılığı olmaksızın çalışanların faaliyetleri ile iş hukuku değil, ticaret hukuku, borçlar hukuku ya da uğraş gösterdikleri alana göre başka hukuk dalları ilgilenir. İş hukuku, işçi, işveren ve devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır.  İş hukuku, bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku olmak üzere ikiye ayrılır. Ankara'da işten haksız yere çıkarılma, sigortasız çalıştırılma gibi durumlarda avukat ihtiyaçlarınız da bizim işe iletişim kurabilirsiniz. 

Bireysel İş Hukuku:

Bireysel iş hukuku; işçi ile işvereni iş sözleşmesinin tarafları olarak ele alır ve sözleşmeden ya da kanundan doğan hak ve yükümlülüklerini inceler. İş sözleşmesi, iş sözleşmesinin türleri, iş sözleşmesinde doğan borçlar, iş sözleşmesinin sona erme halleri, ücretler, çalışma süreleri, dinlenme süreleri, iş sağlığı ve güvenliği gibi konuları ele alır. Bireysel iş hukuku, 4857 sayılı İş Kanunu ile 6098 sayılı Borçlar Kanunu tarafından düzenlenmiştir.

Toplu İş Hukuku:

Toplu iş hukuku ise, sendikal faaliyetler, toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt gibi konuları ele alır. Ayrıca sendika ile üyeleri arasındaki ilişkiler de bu hukuk dalında incelenir. Toplu iş hukukunun temel kanunları; 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’dur.

SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU:

Sosyal Güvenlik Hukuku, hayatları boyunca işsizlik, kaza, yaşlılık, hastalık ve ölüm gibi çeşitli risklerle karşılaşma ihtimali olan bireylerin sürekli ya da geçici olarak gelir kaybına uğramamaları ve geçim sıkıntısına düşmemeleri için gerekli olan düzenlemelerin yapılmasıyla ilgilenir.

Sosyal Güvenlik Hukuku alanındaki temel kanun 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’dur. Bu kanunun amacı, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişiler, işverenler, sağlık hizmeti sunucuları, bu Kanunun uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşlar, bu Kanunun kapsamı içindedir.

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU DAVALARI:

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili olarak;

Hizmet tespit davaları,

İşçi maaş alacağı davaları,

İhbar tazminatı davaları,

Fazla mesai alacağı davaları,

Sosyal yardım alacağı davaları,

Yıllık izin ücreti alacağı davaları,

Hafta tatili ücreti alacağı davaları,

Ulusal bayram gün ve tatili ücreti alacağı davaları,

İşe iade davaları,

İş kazası tespit davaları,

İş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat davaları,

Yurtdışı çalışmalara ilişkin borçlanma ve tespit davaları açılabilmektedir.

Hizmet tespit davaları:

İşveren tarafından, çalışanın çalışmalarına ait bilgilerin ilgili resmi makamlara bildirilmemesi sonucu işçinin yapmış olduğu çalışmalarını ispat edeceği davaya Hizmet tespit davası denilmektedir. Halk arasında bilinen şekli ile sigortasız çalışmanın mahkemede tespit edilmesidir.

İşçi maaş alacağı davaları:

İşveren ile işçi arasında bir işin veya hizmetin yapılması karşılığında anlaşılan ücretin yani maaşın ödenmemesi durumunda açılacak davaya İşçi maaş alacağı davası denir. Maaş alacaklarının, kanunda belirtilen sürelerde ödenmesi işverenin sorumluluğundadır. Dava açma şartı kanunda belirtilen sürelerde ödeme yapılmamasıdır.

İhbar tazminatı davaları:

İşveren ile işçi arasında yapılan iş sözleşmesi ile başlayan hukuki ilişkinin sona erdirilmesinin şekil ve şartları kanunda belirtilmiştir. Sözleşme hükümleri dışında işverenin işçinin görevine son vermesi ya da işçinin işi sonlandırması gibi durumlarda ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğmaktadır. İhbar süreleri kanunda açıklanmış olup bu süreler işçinin işyerindeki çalışma sürelerine göre değişiklik göstermektedir. Kanunda asgari ihbar süresi olarak iş yerindeki çalışma sürelerine göre; 6 aydan az süreler için 2 hafta, 6 ay ile 1,5 yıl arasındaki süreler için 4 hafta, 1,5 yıl ile 3 yıl arasındaki süreler için 6 hafta, 3 yıldan fazla süreler için 8 hafta ihbar yani bildirim süreleri belirtilmiştir.

Fazla mesai alacağı davaları:

Kanunda işçinin haftalık çalışma süresi 45 saat olarak belirtilmiş olup, haftalık 45 saatin üzerindeki çalışmalar Fazla Mesai olarak değerlendirilmiştir. Haftalık çalışma saatinden fazla yapılan çalışmalara ilişkin ödemelerin yapılmaması durumunda açılacak dava Fazla mesai alacağı davasıdır. Fazla mesai hesaplamalarında çalışılan fazla her saat için işçinin saat ücretinin %50 oranında fazlası ödenmelidir.

Sosyal yardım alacağı davaları:

Sosyal yardım alacaklarından anlaşılacağı üzere, işçinin çalışmış olduğu dönemlere ilişkin işveren ile işçi arasında anlaşılmış olan yol, yemek vb. ödemelerin yapılmaması durumunda Sosyal yardım alacağı davası açılabilmektedir.

Yıllık izin ücreti alacağı davaları:

Dava türünden de anlaşılacağı üzere, işçinin çalışma süresince bir yılı doldurmasından sonra kanunda belirtilen dönemlerde ve sürelerde yıllık izin hakkı doğmaktadır. İşveren tarafından yıllık izin kullandırılmadan çalışma yaptırılması ve ödeme yapılamaması durumunda Yıllık izin ücreti alacağı davası açılarak buna ait alacaklar istenilebilir. 

Hafta tatili ücreti alacağı davaları:

İşveren tarafından işçiye haftada bir gün hafta tatili verilmelidir. İşçinin haftanın her günü çalışması halinde işveren tarafından bu çalışma ücretlendirilmelidir. İşçinin bu çalışması karşılığında ücret ödenmemesi durumunda Hafta tatili ücreti alacağı davası açılır.

Ulusal bayram gün ve tatili ücreti alacağı davaları:

Ulusal bayram ve günler, dini ve resmi bayram günleri olarak anlaşılacağı üzere bu günlerde yapılan çalışmalar ayrıca ücretlendirilmesi gereklidir. Bu günlerde yapılan çalışmaların ücretleri ödenmez ise Ulusal bayram gün ve tatili ücreti alacağı davası açmak gerekecektir.

İşe iade davaları:

Kanunda belirtilen haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın işveren işçinin işine son verdiği takdirde işçi tarafından İşe iade davası açılabilir. Kanunda haklı ve geçerli sebepler belirtilirken işveren ile işçi ilişkilerinde istikrar ve süreklilik hedeflenmektedir. İşe iade davaları sonunda ayrıca boşta geçen süreler için ödeme kararları da verilmektedir.

İş kazası tespit davaları:

İşçinin, işverenin vermiş olduğu iş veya işlerin yapılması esnasında yaşadığı kazalar sonucunda yaralanma, ölüm, organ kaybı vb. durumlarda meydana gelen kaza sonuçlarının mahkemece tespit edilmesi için açılacak davaya İş kazası tespit davası denir. İş kazası tespit davası ilerideki alacak davalarına dayanak olacağından önem arz etmektedir.

İş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat davaları:

İşverenin işinin yerine getirilmesi esnasında meydana gelen kazalar sonucu işçinin sağlığı, beden bütünlüğü ve ruhsal durumunda oluşan zararlar için İş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat davası açma hakları vardır. Tazminat talepleri yanında yapılan hastane vb. masrafları da istenilebilmektedir.

Yurtdışı çalışmalara ilişkin borçlanma ve tespit davaları:

Yurt dışında çalışmaları olan Türk vatandaşlarının, çalışma sürelerinin tespiti ile Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecek bedeli ödemeleri karşılığında Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olabilmeleri için açılacak dava Yurtdışı çalışmalara ilişkin borçlanma ve tespit davasıdır. Yurt dışında yapılan çalışmalar için işe başlama tarihinin, Türkiye’de işe başlama tarihi olarak sayılmasında problemler yaşanılmakta olduğundan dava açılması gerekecektir.

Content Protection by DMCA.com
TOP