Nafakanın Kaldırılması / Azaltılması / Artırılması Davaları

Nafakanın Kaldırılması Avukatı Ankara

Boşanma nedeni ile geçimini sağlayamayacak, yoksulluğa düşecek tarafça, karşı taraftan ekonomik gücü doğrultusunda süresiz olarak nafaka ödenmesini talep etme hakkı Türk Medeni Kanunu ile düzenlenmiştir. Boşanma sonunda mahkemece nafakaya hükmedilirken tarafların kusur oranları dikkate alınmakta olup nafaka alacak tarafın nafaka ödeyecek taraftan daha ağır kusurlu olmaması yeterlidir.

Günümüz toplum hayatında boşanmalar sonunda nafaka taraflar arasında sıkça yaşanan sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Boşanma sonunda yoksulluğa düşecek tarafın nafaka istemesi halinde; mahkemece nafaka miktarının tayininde, nafaka alacaklısının geçimi için gerekli miktar ile nafaka ödeyecek tarafın geliri ile orantılı olarak hakkaniyet ilkesi dikkate alınmaktadır. Değişen yaşam ve çevre koşulları dikkate alındığında nafaka miktar ve şartları da değişkenlik göstermektedir.

Değişen şartlara göre; yasada belirtilen durumlarda nafaka kendiliğinden kalkabilir, nafakanın azaltılması veya artırılması için ise dava açılabilir.

Nafakanın kendiliğinden kalkacağı durumlar yasa ile belirlenmiş olup, taraflardan birinin ölümü veya nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ile mahkeme kararına gerek kalmaksızın nafaka kendiliğinden kalmaktadır.

Nafakanın kaldırılması için, nafaka alacaklısının evlenmeden fiilen evli gibi yaşaması, nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalkması ve nafaka alacaklısının haysiyetsiz yaşam sürmesi durumlarında nafaka borçlusu mahkemeye başvurarak nafakanın kaldırılmasını isteyebilir. Burada dikkat edilecek en önemli husus, yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere nafaka alacaklısının Asgari Ücret gelirinin bulunması yoksulluğu ortadan kaldıran bir durum olarak kabul edilmemektedir.

Nafakanın azaltılması veya artırılması için, tarafların ekonomik durumlarında meydana gelen değişiklikler doğrultusunda nafaka borçlusu mahkemeye başvurarak nafakanın azaltılmasını, nafaka alacaklısı ise nafakanın artırılmasını isteyebilir. Bu durumda hakim yeni şartlara göre inceleme ve değerlendirme yaparak yeni şartlara göre karar verebilir. Nafaka alacaklısının işe başlaması veya nafaka borçlusunun gelirinde meydana gelen değişiklikler nafakanın azaltılması için, ekonomik geçim zorlukları ve geçinmek için gerekli mal ve ürünlere gelen zamlar ise nafakanın artırılması için örnek olarak verilebilir.

Anlaşmalı boşanma sonunda tarafların yapmış oldukları anlaşma ile belirlenen nafakalarda ise yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda kaldırılabilir veya azaltılabilir. Ancak anlaşmalı boşanma sözleşmesi ile kararlaştırılan ve hakim tarafından onaylanan sözleşme yaptırımlarında beklenmeyen olaylar ile bozulmadan nafakanın kaldırılmasını veya azaltılmasını talep etmek hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmektedir.

Bu tür davalar herhangi bir zamana bağlı olmayıp değişen durum ve şartlara göre her zaman açılabilmektedir. Önemli husus değişen şart ve durumların kanıtlanması gerektiğidir. Söz konusu davalarda yetkili mahkeme ise davayı açacak kişinin ikametgahının bulunduğu yerdeki Aile Mahkemesidir.

Nafakanın Kaldırılması, Azaltılması veya Artırılması davalarında; davanın en kısa sürede sonuçlandırılması, ekonomik durum ve yaşam şartlarda meydana gelen değişikliklerin kanıtlanması,  yaşanabilecek olumsuzlukların önlenmesi ve hak kaybı yaşanmaması için Ankara Aile Hukuku Avukatından profesyonel yardım alınması önem arz etmektedir.